Anksiyete
Anksiyete, bir kaygı bozukluğudur. İnsanın yaşam döngüsü içinde kaygı durumunu yaşaması normaldir. Ancak bu kaygı durumu kişinin yaşam kalitesini, ilişkilerini, fizyolojik ve psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyorsa bu durum kaygı bozukluğu “anksiyete” olarak tanımlanır. Anksiyetesi olan bireyler öncelikle psikoterapiye, ihtiyaç halinde ise psikiyatrik tedaviye ihtiyaç hisseder.
Anksiyesi olan kişilerin genel durumunda;
- Stresli olma
- Endişeli olma
- Kaygılı olma
- Korkma
- Obsesif düşünceler
gibi ruh halleri gözlemlenir.
Anksiyete bozukluğu kendi içinde;
- Panik atak
- Sosyal anksiyete
- Ayrılık anksiyetesi
- Spesifik fobiler
- Genelleştirilmiş anksiyete
gibi bölümlere ayrılır.
ANKSİYETE KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLMEKTEDİR
Bilimsel verilere göre anksiyete, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Aşırı korumacı tutumla yetiştirilmiş çocuklarda, sosyal çevresinden olumsuz tepkiler alan ve sindirilmiş kişiliklerde, kaygılı ebeveynlerin çocuklarında anksiyete daha sık görülür. Çocukluk çağında yaşanılan olumsuzluklar, travmalar ve mutsuzluklar da anksiyeteye sebep olabilir.
ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
- Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu:Kaygıya sebep olacak bir neden olmaksızın rutin olaylar karşısında duyulan aşırı endişe ve gerginlik hissiyatı. Yaygın anksiyete bozukluğu, diğer anksiyete türleriyle veya depresyon gibi rahatsızlıklarla birliktelikte gösterir. Yaygın anksiyete bozukluğu genellikle sağlık, aile ve para gibi konularla ilgilidir. İşsiz kalma korkusu ve geçim sıkıntısı yaşayacağı veya amansız bir hastalığa yakalanacağı endişesi gibi.
- Panik Atak:Ani ve yoğun korkuyla birlikte gelişen panik ataklar kaygı bozuklukları içerisinde panik atak olarak adlandırılır. Panik atak yaşayan bireyler göğsünde ağrı hissedebilir, vücudunda ter boşalması yaşayabilir, kalp atışlarında hızlanma gözlemleyebilir, aşırı kaygıya bağlı nefes almakta güçlük yaşayabilir, her an kötü şeyler olacağını düşünebilir. Bu durumu yaşayan çoğu kişi ilk olarak boğulduğunu ya da kalp krizi geçirdiğini düşünerek kardiyolaga görünmek isteyebilir.
- Sosyal Anksiyete Bozukluğu:İlişkilerinizi, düşüncelerinizi, davranışlarınızı başkalarının yargılayacağına ya da alay edeceğine dair endişe duyma ve strese girme halidir. Sosyal anksiyetesi olan kişiler başkalarının görüşlerini çok önemserler ve kendilerini değersizleştirirler.
- Fobiler:
Yükseklik Fobisi: Yükseklik korkusu şeklinde kendini gösterir. Bu korkuya sahip olan kişiler uçağa binmekten ya da yüksek katlı evlerde oturmaktan dolayı endişe duyarlar.
Agorafobi: Kalabalık ortamlarda, acil bir durum yaşandığında hareket kabiliyeti kısıtlı olduğu için korku ve endişe duyalar.
Ayrılık Anksiyetesi: Bu kişiler sevdiklerinden ayrıldığında çok endişe duyar ve onların her an gözünüzün önünde olmasını isterler. Bu kaygıyı yaşayan anneler çocuklarını tek başına oyun oynamaya gönderemezler, gönderdiklerinde ise sürekli gergin ve endişeli olurlar, olumsuz düşünürler ve bu düşüncelerle baş edemezler. Örneğin ayrılık anksiyetesi olan bir öğrenci ailesinden ayrılacağı korkusuyla ders çalışmayabilir ve üniversiteyi kazanmak istemeyebilir.
Seçici Dilsizlik: Bazı çocuklar ailesiyle konuşarak iletişim kurabilirken, tanımadığı kişilerin yanında veya toplum içinde konuşamamaktadırlar. Bu sosyal kaygıya seçici dilsizlik denilmektedir.
ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
Anksiyete bozukluklarının gözlemlenmiş ve belirlenmiş birçok nedeni vardır.
Bunlardan başlıcaları;
- Ttravmatik olaylar
- Olumsuz deneyimler
- Kalıcı ve tedavisi güç sağlık sorunları
- Kalıtımsal özellikler
- Kişilik özellikleri
- Kullanılan ilaçların yan etkileri
gibi faktörlerdir.
ANKSİYETENİN BELİRTİLERİ
Anksiyete bozukluğunun belirtilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmek
- Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak
- Kötü bir şey olacakmış gibi hissetmek
- Kalp atışlarında aşırı hızlanma
- Aşırı terleme
- Ellerde titreme
- Odaklanamama ve dikkat dağınıklığı
- Hazımsızlık sıkıntıları
- Kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma
- Uyku problemleri
- Mide ağrısı, kas tutulması, bacaklarda ağrı gibi somatik yakınmalar
başlıca belirtilerdendir.
ANKSİYETE TANI VE TEDAVİ SÜRECİ
Anksiyete belirtilerinden rahatsız olduğunuzda ruh sağlığı profesyonellerine başvurarak tanı ve tedavi süreciyle ilgili destek alabilirsiniz. Anksiyete bozukluğunun belirtilerini azaltmak ve rahatsızlığı yönetmek için birçok alternatif tedavi süreci mümkündür. Ancak en yaygın iki tedavi psikoterapi ve ilaçlardır.
Psikoterapi: Kaygıya sebep olan olayı ya da durumları fark etmek ve kaygı semptomlarınızı azaltmak için bir terapistle görüşmek, belirli bir süre bu görüşmeyi devam ettirmektir. Psikoterapi hizmetinde kaygıya sebep olan olumsuz düşüncelerinizi, kaygıyla birlikte ortaya çıkan davranışlarınızı ve duygularınızı yönetmeyi, değiştirmeyi öğreneceksiniz. Böylelikle kaygınız azalacak ve zamanla iyileşme görülecektir.
İlaç Tedavisi: Ağır anksiyete durumlarında terapi süreciyle birlikte ilaç tedavisi uygulanır. İlaçların asıl amacı kısa süreli rahatlatmak ve danışanın terapiye yanıt vermesine destek olmaktır.